Varsayılan

Altın Sıvı Zeytinyağı

Root
3 Nisan 2020
Altın Sıvı Zeytinyağı



Sıvı Altın olarak adlandırılan zeytinyağının varlığı Yunan Uygarlığına dayanır. Mitolojiye göre, sıvı altın için Yunan Tıp ilminin kurucusu sayılan Hipokrat’ın yıkanamayanlara, zeytinyağı ile vücutlarını ovmalarını önerdiğini, spor yapan atletlerin, kaslarını parlatıp yumuşatmak için zeytinyağı kullanmayı önerdiğini biliyor muydunuz? Peki Olimpiyat şampiyonlarının, zeytin dalından taçlarla onurlandırıldığını. Zeytin Ağacı kesenlerin ağır cezalarla cezalandırıldığını… İşte bu ve bunun şeklinde yüzlerce nedenden ötürü Zeytinyağına sıvı altın denilmiştir.

Peki zeytinyağı için sıvı altın benzetmesinin nedenlerinden birkaçına detaylıca bakmaya ne dersiniz?


1. Zeytinyağı şarap gibidir. Farklı farklı lezzetlere sahiptir.


Zeytinyağı şarap gibidir. Kimisi daha acı, kimisi daha tatlı. Zeytinyağının da şarap benzer biçimde farklı aromaları değişik tatları vardır. Genel kabul görmüş en kaliteli zeytinyağı natürel sızma zeytinyağı olarak bilinir. Egeliler natürel sızma zeytinyağına sıvı altın derler. Bir Egeli veya Akdenizli için natürel sızma zeytinyağı denildiği zaman akla sadece bir somun ekmek, biraz pul biber, kekik ve nane gelir. Gerisi enfes bir lezzete dönüşmüştür çoktan. Zeytinyağı şarap gibidir demiştik. Kimisi yoğun meyvemsi kimisi mis kokulu domates, çimen kokulu, kimisi de oldukca hafif fakat enfes lezzetlidir.


2. Zeytinyağının insan sağlığına yararları saymakla bitmez.


Yüksek besin kıymeti ve her derde ilaç olma özelliği ile günlük gıda ihtiyacının büyük bir kısmını karşılar zeytinyağı. O yüzden asırlar boyunca fazlaca önemli bir gıda kaynağı olmuş ve adına sıvı altın denilmiştir. Gerek besleyici özelliği gerekse sağladığı protein, vitamin ve mineraller yönünden son derece kıymetli bir yiyecektir. Yer yüzünün en eski gıdalarından birisi olan zeytin ve zeytinyağı binlerce yıl boyunca insanoğluna şifa kaynağı olmuştur. İnsanoğlu zeytin ağacı sayesinde besin kaynağının yanı sıra odunu da yakacak olarak kullanmıştır. Yani zeytin ağacı her yönü ile insan oğluna kaynak yaratmıştır.

Zeytinyağını tüketmek için o kadar çok geçerli nedeni var ki insanoğlunun… Zeytinyağının içinde bulunan yüksek miktarda yağ asitleri (Oleik Asit), fenolik bileşenler, E Vitamini, K vitamini zeytinyağın temelini oluşturur. Çok daha uzun süre sağlıklı bir ömür ve kalıcı kilogram kaybına neden olur. Kolesterolün kontrol edilmesine yardımcı olduğu bilinmektedir. İçeriğindeki Fenolik bileşikler sayesinde, irin kurutucu ve kanamayı durdurucu özelliğe sahiptir. Zeytinyağı, antioksidan yönünden çok zengin bir besin kaynağıdır. Zeytinyağının içinde bulunan yüksek seviyedeki oleik asit, polifenoller ve vitaminler yaşlanmaya karşı savaş açar. Beyin hücrelerimizin koruyucusudur ve Alzheimer tarzında hastalıkların ilerlemesini önler. Zeytinyağı tüketimi, kalp ve damar hastalıklarını önlemeye destek olur.


3. Zeytinyağının asit payı standardını belirler mi?


Zeytinyağında asit payı denilen değer “oleik asit” miktarının yüzde olarak belirlenmesidir. Asit payı, 100 gr zeytinyağında bulunan doymamış yağ asididir. Zeytinyağının sahip olduğu asitlik derecesine göre zeytinyağları sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmada oleik asit cinsinden en düşük asit oranına sahip zeytinyağı natürel sızma zeytinyağıdır (%0,8 ve altında asit oranı). Natürel sızma zeytinyağı, sahip olduğu bütün özellikleri ile sıvı altın benzetmesini en iyi taşıyan zeytinyağı çeşididir. Natürel sızma zeytinyağının bir üst segment asit oranlısı ise natürel birinci zeytinyağı olarak adlandırılır. Natürel birinci olarak adlandırılması birçok şahıs tarafınca yanlış anlaşılmalara neden olabilir. Fakat bilinmelidir ki Natürel sızma zeytinyağı ilk sırayı çoktan kapmıştır. Özetle belirtmek isteriz ki zeytinyağları her ne kadar asit oranına gore sınıflandırılmış olsa da, belirlenen bu asit payı zeytinyağının standardını tam olarak etkilemez. Zeytinyağını şaraba benzetebiliriz. Kimimiz daha aromatik olanını, kimimiz daha kokulusunu, kimimiz ise en hafifini severiz.




4. Zeytinyağının rengi tadını etkiler mi?


Zeytinyağının diğer bir adıyla sıvı altının rengi kalitesini etkilemez. Bu demektir ki rengine bakarak veya rengi için yapılan yorumlara kulak kabartarak zeytinyağı satın almamalıyız. Zeytinyağın hasat dönemine göre, cinsine göre, sıkım yöntemi ve değişik birçok etkene göre rengi değişim gösterebilir. Bu noktada bilinmesi gereken ilk sıkımdan çıkan zeytinyağının daha koyu renkte olabileceği ve bulanık olacağıdır. Zeytinyağında zamanla krom tanklarda bekletilerek zeytin taneciklerinin dibe çökmesi sağlanır. Bu sayede zeytinyağı berraklaşır ve daha sarı bir renk alır. Zeytinyağının içerisinde bulunan klorofiller zaman içinde yok olmaya başlar. İşte bu dönemde zeytinyağı berraklaşır ve sarı bir renk alır. Satın almış olduğunuz zeytinyağı şişesi veya tenekesinin en alt kısmında tortu mu kaldı? Korkmayın! Bilin ki o tortu zeytin tanecikleridir. Tam olarak filtreleme işlemi yapılmamış yada çökme işlemi gerçekleşmemiş bir zeytinyağıdır. Gönül rahatlığı ile tüketebilirsiniz.


5. Zeytinyağının tazeliği tadını etkiler mi?


Evet etkiler. Fakat bu etki olumsuz olmak zorunda değildir. Önemli olan zeytinyağını bozulmamış, okside olmamış olmasıdır. Hatta bir çok tüketici tarafından dinlenmiş, 6-12 ay arası beklemiş zeytinyağı keyfi daha lezzetli olarak değerlendirilmektedir. Yeni hasat edilen zeytinyağının tadı daha aromatik ve yoğundur. Zamanla bu yoğunluğunu kısmen de olsa yitirir. Yaklaşık 1 sene kadar bekleyen, uygun ve doğru koşullarda muhafaza edilmiş zeytinyağı, tat olarak daha oldukça genel kullanıma hitap eder. Taze ve yeni sıkımdan çıkmış zeytinyağının, enfes aroması ile soğuk kullanım için daha uygun olduğu bilinmektedir. Dinlenmiş zeytinyağı genel kullanıma daha uygun olduğu için, bütün soğuk ve sıcak yemeklerde oldukça tercih edilmektedir.


Diğer Yazılar